İktidarın yargıyı tamamen kontrol altına almak için 15 Temmuz gecesi darbe teşebbüsü başladıktan sadece 3 saat sonra daha önceden hazırlanan fişleme listelerine dayanarak 2745 hakim ve savcıyı ihraç ederek başlattığı, sonraki 2 yıl içinde sayıyı 5.000’e kadar çıkardığı ‘büyük yargı tasfiyesi’, 3.320 hakim ve savcıyı kapsayan HSK’nın 26 Temmuz 2018 tarihli kararnamesiyle devam ediyor.

Yargıdaki bu büyük tasfiyede temel ölçüt, iktidara bağlılık! 5.000 hakim ve savcı ihraç edilip tutuklanırken Anayasa ve yasalara aykırı olarak işlem yapılmış, soruşturma prosedürlerine uyulmamıştı. 26 Temmuz 2018 tarihli kararnamede de, iktidarın bakış açısına uygun kararlar veren hakim ve savcılar iyi bölgeye tayin, başsavcı, başsavcı vekili, ACM başkanı, BAM başkanı vs. ünvanlı görevlere atanma suretiyle ödüllendirilirken, iktidarın hoşuna gitmeyen kararlar verenler ya da iktidarla bir şekilde yolları ayrılanlar sürgün edilerek, ünvanları alınarak ya da istek dışı tayin edilerek cezalandırıldılar.

16 Temmuz 2018 tarihli yüksek yargı atamaları

Son düzenlemelerle birlikte üyelerinin tamamı iktidar partisi tarafından seçilen HSK’nın, 16 Temmuz 2018’de Yargıtay ve Danıştay’a toplam 112 üye ataması da tepki çekmişti. HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz’ın kardeşi Sabri Yılmaz, hükümet tarafından kurulan Yargıda Birlik Derneği Başkanlık Divanı üyesi Musa Heybet, Cumhuriyet Gazetesi yazarlarını mahkum eden, Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararına rağmen gazeteci Mehmet Altan’ı tahliye etmeyerek Anayasayı açıkça ihlal eden Abdurrahman Orkun Dağ, 17 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Soruşturması kapsamında tutuklananlara tahliye kararı veren, piyanist Fazıl Say’ı sosyal medya paylaşımları nedeniyle hapis cezasına çarptıran Hulusi Pur, İktidar partisiyle ortak hareket eden MHP’de muhaliflerin yaptığı kurultaydaki tüzük değişikliklerinin yürütmesini durdurarak MHP liderinin koltuğunu kaybetmesini engelleyen İsmail Ulukul, Adalet Bakanlığı görevlileri Ahmet Kar ve İdris Ünal HSK tarafından yüksek yargı üyesi seçilen kişilere sadece birkaç örnek! (1, 2)

26 Temmuz 2018 tarihli kararname

Türkiye’de son dönemde iktidar tarafından birçok alanda kullanılan havuç-sopa politikası, 26 Temmuz 2018 tarihli kararnamenin de temelini oluşturmaktadır. Terfi, cezalandırma ya da yer değiştirmelerin nedenine dair herhangi bir bilgi bulunmayan kararnamede öne çıkan bazı atamalar:

Taltifler:

Sözcü Gazetesi sahibi Burak Akbay ve gazeteciler Gökmen Ulu, Mediha Olgun ve Yonca Yücekaleli hakkında iddianame düzenleyen savcı Asım Ekren, Büyükçekmece Başsavcı Vekilliği’ne,

Can Dündar, Kadri Gürsel ve Aydın Engin dahil Cumhuriyet Gazetesi yazarları hakkında iddianame düzenleyen savcı Yasemin Baba sadece 5 yıllık mesleki kıdeme sahip olmasına rağmen, Erzurum Başsavcı Vekilliği’ne,

Başbakan Binali Yıldırım hakkındaki suç duyurusuna jet hızıyla 10 günde takipsizlik kararı veren savcı Ahmet Akça, Ankara Batı Adliyesi Başsavcılığına atandı.

Sürgünler:

Deniz Feneri yolsuzluğunu soruştururken görevden alınan Ankara savcısı Nadi Türkarslan Samsun savcılığına,

Cumhurbaşkanına hakaret suçundan verdiği beraat kararı nedeniyle hakkında soruşturma açılıp geçen yıl Balıkesir’den Zonguldak hakimliğine atanan Aydın Başar, bu kez Erzurum Hakimliği’ne,

Yargıçlar Sendikası Başkan Yardımcısı Bayram Kapucu, Bakırköy savcılığından Mardin savcılığına atandılar. (3,4)

Kaynaklar:

1. http://www.adaletbiz.com/m/gundem/son-dakika-kritik-davalarin-isimleri-yargitay-ve-danistay-a-atandi-h215445.html

2. http://www.cumhuriyet.com.tr/m/haber/turkiye/1028834/SKANDAL__Gazeteciligi_yargiladi__koltugu_kapti.html

3. https://odatv.com/o-savci-bakin-nereye-getirildi-26071802.html

4. https://odatv.com/3-bin-320-hakim-ve-savci-hakkinda-karar-26071846.html