Erdoğan’ın avukatı ve AKP Afyon milletvekili Ali Özkaya’nın kardeşi olan (avukat) Muharrem Özkaya, 2014 yılında Erdoğan tarafından HS(Y)K üyesi olarak seçilmişti.
Muharrem Özkaya, AKP’ye yakınlığıyla bilinen Hak-İş Konfederasyonu’na bağlı Hizmet-İş ve Öz Orman-İş Sendikalarının Hukuk Müşavirliğini yapmıştı. Daha da ötesi, Muharrem Özkaya, Ankara İl Genel Meclisi’nin AKP’li üyelerinden biri olarak da görev yapmıştı. (1)
2017 yılına kadar HS(Y)K üyeliği görevine devam eden Özkaya, görev süresi sona erdikten sonra yine Erdoğan tarafından Danıştay üyeliğine seçildi. Özkaya’nın üyesi olduğu dönemde HS(Y)K, soruşturma usullerine uymaksızın, sadece fişleme listeleri ile hukuka aykırı bir şekilde yaklaşık 5.000 hakim ve savcıyı ihraç etmesi nedeniyle gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında tepkilerin hedefi olmuştu.
Özkaya’nın son dönemdeki sosyal medya paylaşımları, binlerce hakim ve savcıyı ihraç edip yerlerine yeni yargı mensupları alarak Türk yargısını şekillendiren kişilerin nasıl bir düşünce yapısına sahip oldukları yönünde birtakım ipuçları vermektedir.
İhraçlar ve yeni atamalarla birlikte Türk yargısında Hakyol, Menzil ve İsmailağa gibi tarikatların yargıda kadrolaştıkları, tarikatlara mensup hakim ve savcıların önemli görevlere atandıkları eleştirileri kamuoyunda uzun süredir tartışılıyordu. (2)
Özkaya’nın son twitleri bu tartışmaları biraz daha ileriye taşıdı. Özkaya, Nakşibendi tarikatına bağlı İskender Paşa cemaatinin resmi internet sitesinde yayınlanan cemaat lideri Esad Coşan’ın “Üç vahim savaş” başlıklı yazısını twit hesabından övgüyle paylaştı:
“İlim ve irfan sahibi Rahmetli Prof Dr. Esad Coşan Hocamızın Haziran 1994 tarihli İslam mecmuasındaki başmakalesi geçen haftadan bu tarafa ayrı bir gözle yeniden yeniden okunuyor… Çok mühim bir savaşın içerisindeyiz. Asla ümitsiz olmayınız.” (3)
Cumhuriyet gazetesi yazarı Alican Uludağ, Özkaya’nın “Hocamız” demek suretiyle İskender Paşa liderine bağlılığını gösterdiğini belirterek Özkaya’ya tepki gösterdi. (4)
Özkaya’nın sosyal medyada tepkilere neden olan bir diğer twiti ise, HSK tarafından ihraç edilen Cumhuriyet savcısı Yiğit Kaçar’ın “Bankalar kapımda sıraya geçmiş. Ama ne utanıyorum ne de umursuyorum. Çünkü bu güne kadar aksattığım tek bir taksitim olmamıştı. Ta ki mesleğim elimden haksız yere alınana kadar. Öyleyse mesleğimi, maaşımı kim çaldıysa gidip ondan alsınlar. Benden alabileceğiniz tek kuruşum yok.” (5) diyerek mağduriyetini dile getirdiği twitine cevap olarak yazdığı twit: “SEN OGRENCILIGUNDEN ….AVUKATLIGINA KADAR FETO ÖRGÜTÜNDE YER ALDIĞINI BILEN ONLARCA KIŞI VAR.. SEN BARI FETOCU OLDUĞUNU GIZLEMEDEN NE DIYECEKSEN YINE DE…”
Yeni dönemin yüksek yargıçlarından biri olan Özkaya, ihraç kararında kendisinin de imzasının olmasını, Savcı Kaçar hakkında henüz bir mahkumiyet kararı bulunmayışını (masumiyet karinesi), iddianamenin somut delil içermeyişini, Kaçar’ın ihraç kararının kendisinin de üyesi olduğu Danıştay tarafından görülen davalar arasında bulunduğunu umursamaksızın, anlaşılması zor bir Türkçe ile, Kaçar’ı yargılamaya gerek görmeksizin, fişleme niteliğindeki duyumlara istinaden peşinen suçlu ilan ediyor!
Bu konuda yaşanan ilginç bir gelişme de, Özkaya’nın bu twitinin hemen ardından eski savcı Kaçar’a Danıştay’da devam eden davasına dair Danıştay tarafından bir tebligat gönderilmesi. Tebligatın zamanlamasını manidar bulan Kaçar, “Meslekten çıkarılmama yönelik iki yıl önce Danıştay’a açtığım davada, bu gün HSK’nın savunması tebliğ edildi. Son attığım tweetlerin hemen ardından gelmesi ne büyük tesadüf öyle değil mi?” (6) şeklindeki paylaşımıyla olaya tepkisini dile getirdi.
Kaynaklar:
1. odatv.com
3. https://twitter.com/muharremozkya
4. https://twitter.com/alicanuludag